Truman Show Bu Oyunun İsmi Kanka
“Kimse beni tutmasın” ile “Biri beni durdursun” arasında bir yerlerdeyim. Hani coş geldi diyorlar ya galiba bana son günlerde o dedikleri geldi. Düşünen adam olmak kolay değil tabi. Sosyal medyada “üç beş arkadaşın bunu beğendi” mesajı geliyor ya coştukça coşuyorum. Yazıların altında yorum eklendiği ya da iş yerindeki yeni yetmeler Cem Abi yazıların harika dedikleri zaman içimin yağları eriyor “Tamam Hacı” diyorum “Oldun sen.”
Kankayla çekirdeğe dalmışız çitleyip duruyoruz. Ben dünyayı kurtaracağım onun umurunda değil.
“Ne demiştin?” diyor “Ne show du o?”
“Truman Show kanka” diyorum. “Bizi izliyorlar. Gözleri hep üzerimizde. Aldığımız nefesi bile biliyorlar.”
“Kim?”
“Onlar. Yönetenler. Her ülkenin her topluluğun başına oturanlar.”
Çekirdeğin kabuğunu tükürüp soruyor?
“Nasıl yani?”
“Görmüyor musun her yerde kamera var. Her vatandaşa bir kimlik numarası bir vergi numarası vermişler. Her arabada plaka, Her internet bağlantısında IP numarası var. Hastaneye, sağlık ocağına mı gittin idrarındaki üre bile onların ekranında. Kredi kartları, banka kartları, her türlü kartlı geçiş de cabası… Toplayabildikleri kadar bilgi topluyorlar.”
“Tamam da kanka bunların hepsi gerekli. Hem güvelik hem kolaylık için. Yoksa nasıl yönetilir bu koca dünya?” diyor.
“Amaçları da sana bunu söyletmek zaten” diye cevaplıyorum “Bütün yapılanları senin yararına gösterip, sınırlarını çiziyorlar. Sakın diyorlar bu sınırın dışına çıkma.”
“Tamam da kanka yasalar ne derse o olur.”
Çekirdeğin tuzu dilimi dudağımı kavurmuş ama gaza basmışım bir kere durmaya niyetim yok.
“Hepsi o kadar olsa iyi. Önümüzdeki on senede yirmi senede kaç milyon kişi ölecek, kaç milyon kişi doğacak onlar karar veriyor. Kimlerin fakir kalacağı, kimlerin zengin olacağını onlar biliyor. Okuyacağın okulu, yapacağın mesleği bile onlar seçiyor. Trafiği onlar tıkıyor sırf onların istediği yoldan geçesin diye.”
Kanka elindeki çekirdek tuzlarını silkelerken “Yok artık!” diyerek gülüyor. “Adamların işi gücü yok her birimizle ayrı ayrı mı uğraşacaklar?”
“Çoğu gerçek değil bu insanların. Büyük bölümü oyuncu. Truman Show kanka. Yaşadıklarının büyük bölümü onların yazdığı senaryonun parçaları.
Yüzünde tebessüm oluşuyor.
“İnanmam aga ben bunlara.”
“İnanma sen” diyorum “Sabahları evden çıkıyorum otobüs durağında hep aynı kişiler. Geç kalıyorum yine aynı kişiler. Herkes aynı günde mi geç kalıyor arkadaş. Bazı günler bu sabah trenle gideyim diyorum ne göreyim? Aynı kişiler Tren istasyonunda. Bu kadar mı olur?”
“Ne var bunda diye?” soruyor
“Anlamadın mı kanka izliyorlar. Bir süre çaktırmadan dikkatli bak etrafına, sen de göreceksin.”
Arkadaşım çıkarıp bir sigara yakıyor, derin bir nefes çekiyor.
“Kanka sen bu sıra bu yazı işlerine ara versen iyi olacak.”